Animasyonun Kadınları

Elif Yemenici

İllüstratör, Yazar

23.07.2018

4 Mart 1989’da Eskişehir’de doğdum. Eskişehir Anadolu güzel sanatlar lisesi, ardından Anadolu Üniversitesi Güzel Saatlar Fakültesi/ Baskı Sanatları Bölümü ve 2. anadal olarak İletişim Fakültesi / Sinema tv bölümlerinde okudum. Elim kalem tutmaya başladığından beri (bilinçli bir şekilde olmasa da) hep resim yaptığım için hayatımda çizmeden önce gibi bir süreç olmadı aslında. Profesyonel olarak da aşağı yukarı 10 yıldır (çocuk kitabı, çizgi öykü, afiş, albüm kapağı vs.) illüstrasyon yapıyorum. Şimdiye kadar ağırlıklı olarak çocuk kitapları üzerinden gitsem de bir süredir yeni bir çizgi roman kitabının çizimleriyle uğraşmaktayım. Aslında ben yetişkin-çocuk kitabı şeklinde bölmeyi pek sevmediğimden yaşsız kitaplar üretme peşindeyim 🙂

Çizgi roman/illüstrasyon ilginiz ne şekilde başladı? Sizin için ne ifade ediyor ve bu mecrayı neden seçtiniz? Etkilendiğiniz, size hocalık yapan isimler oldu mu?

Lisedeyken çizgi öyküler yazıp, çizip sınıftaki herkese okuturdum, yorumlarını-eleştirilerini almaya çalışırdım. Bir arkadaşımla kendimizi, hocaları falan tuhaf tuhaf formlarda çizip eğlenirdik hatta:)) Böylece içinde illüstrasyon ve çizgi öykülerimin olduğu kalın kalın dosyalarım birikti ve yavaş yavaş ne yapmak istediğime dair kafam netleşmeye başladı. Etkilendiğim yada bana yol gösteren biri olmadı, olsaydı belki daha hızlı yol alırdım ama farklı yerlere gire çıka yeni deneyimler de edinmek de güzel.

Ne tip hikayeler anlatmayı seviyorsunuz, çalışmalarınızda temel bir tema ya da dert var mı?

Fark ediyorum ki çocuk kitaplarında da, bireysel işlerimde de içsel yolculuklarda geziniyorum. Bol karakterler, maceralar pek çıkmıyor benden.

Kullandığınız özel bir teknik ya da stil var mı? Varsa nasıl oluştu, gelişti? Sizi en iyi ifade eden çalışmanız?

Hala Türkiye’de ve Avrupa’da daha az değerliymiş gibi bir algısı olsa da, ben dijital çalışmayı tercih ediyorum yaklaşık 7-8 yıldır. Ara ara özleyince yağlı boya, baskı gibi geleneksel yöntemlere dönsem de zaten çok detaylı çalıştığımdan, dijital yöntem nispeten daha pratik oluyor. Fakat arada çok büyük farklılıklar da yok, biraz alışma ve pratiklik kazanma meselesi. Hayatımdaki dönüm noktalarından biri hem yazıp hem resimlediğim için “Eyvah Kalbim Kırıldı!” kitabım oldu. Bir çok insan beni bu kitapla tanıdı galiba ve çok güzel dönüşler aldım. Aynı zamanda bana da hikaye yazma konusunda yüreklendirici bir basamak oldu.

Çalışmalarınızda size en önemli unsur nedir? Hikaye, karakter, tasarımı, görsel dünya, mesaj…?

Bir kitabı sevip sevmeme konusunda ilk tavlayıcı unsur görsellik oluyor tabii. Hikaye de etkileyiciyse ve karakterle bağ kurulabiliyorsa kitaba bağlılık perçinleniyor. Fakat çocuk kitapları açısından bakarsam Türkiye’de hikayeye daha çok önem atfediliyor aslında. Çizerin adı bazen geçmiyor yada ufacık bir yazıyla geçiyor ama kitabı almaya iten ilk şey görseller oluyor. Bence hepsinin yeri ayrı, biri diğerinden daha fazla önemli diyemem.

Kimler ya da neler size ilham veriyor? Favori, en sevdiğiniz çizerler, kitaplar, karakterler?

Egon Schiele, Zonaro, Shaun Tan, Roger Olmos, Afarin Sajedi, Alexandre Day, Piotr Jablonski ilk aklıma gelenler…

Kadın olmanızın çalışmalarınızda size eksi ve artıları oldu mu? Olduysa neler?

İçinde bulunduğum alanın kadın olmamı avantajlı yada dezavantajlı bir hale getirdiğini düşünmüyorum. Farklı bir alanda çalışsaydım işler değişebilirdi ama lisede de üniversitede de popülasyon kadın ağırlıklıydı hep. Okuldan sonra sanatın içinde aktif olarak bir şeyler üreten kadın sayısı epey azalıyor ama bunun da genelde herkesin kendi tercihiyle bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Toplumsal rollerin etkisine kapılıp gitmek yada buna direnmek de bu tercihlere dahil. Mesela annelik mefhumunu düşünürsek, ben deneyimlemedim ama böyle bir durumun üretim sürecini baltalayabileceğini tahmin ediyorum. Muhakkak o da yeni ve harika bir deneyim, o süreçlerin ilham verici yanları olacaktır fakat ben en azından şimdilik o uzun süreli üretim sürecinden yoksun kalmayı göze alamıyorum 🙂

Çizgi roman ya da illüstrasyon için gerekli gördüğünüz altyapı nedir, olmazsa olmazları neler?

Yaratıcı düşünebilmek her şeyin anahtarı.

Türkiye’de çizgi roman ve illüstrasyon dünyasını nasıl değerlendirirsiniz? Geçmişi, bugünü?

Ben 10 yıl önce çocuk kitabı resimlemeye başladığımda kitapçılardan nitelikli kitap bulmakta çok zorlanıyordum. Türkiye’den bir kaç isim dışında örnek olabilecek pek kimse yoktu, çeviriler de şimdikine kıyasla yok denecek kadar azdı. Son yıllarda çeşitlilik çok arttı ve bu da kaliteli kitapları seçebilme olanağı sağladı. Kitapların çoğalması, yeni yazar-çizer arkadaşlar için de bir cesaret unsuru oluyor. Fakat uluslar arası çocuk kitabı fuarlarına gidince Türkiye’nin bu alandaki hacminin hala çok küçük olduğuna şahit oluyorum.

www.elifyemenici.com

Bu site, reCAPTCHA ile korunur; Google Gizlilik Politikası ve Hizmet Koşulları geçerlidir.

Animasyonun Kadınları
İstanbul, TR