01.09.2018
1982 yılında Ankara’da doğdum ve büyüdüm. Bilkent Üniversitesinde İletişim ve Tasarım okudum. Mezun olduktan sonra kısa bir süre film/dizi prodüksiyon ve post prodüksiyonda çalıştım, daha sonra reklam ajansında sonra da web şirketinde tasarım ve iletişimci olarak çalıştım ancak bu süre içerisinde gizliden gizliye animasyona merakım arttı. Önce Danimarka’ya Animation Workshop’a sonrada Amerika’da Parsons’da animasyon odaklı yüksek lisansımı yaptım. Yaklaşık 13 senedir animasyonla uğraşıyorum diyebilirim.
Animasyona ilginiz ne şekilde başladı? Sizin için ne ifade ediyor ve bu mecrayı neden seçtiniz? Etkilendiğiniz, size hocalık yapan isimler oldu mu?
Ajans ve web şirketlerinde çalışırken haftasonları Şafak Tavkul’dan desen çizimi dersleri almaya başladım, kısa sürede Şafak hocanın da sayesinde animasyona ilgim gitgide arttı kendi projelerimi yazmaya karar verdim. Danimarkada bulunan Animation Workshop’a kendi animasyon projemle kabul edildim. Bu süre içerisinde aynı okulda çizim kursları aldım. Bu dönemde Rus ekolünden gelen çizim hocamın da bana katkısı çok büyüktür. Master’da tez hocam Anezka Sebek’in de kendimi bu yönde geliştirmemde etkisi çok önemli
Animasyon yapımında üstlendiğiniz görev nedir? Senarist, yönetmen, yapımcı, animatör, karakter tasarımcısı, …?
Animasyon filmlerde çoğunlukla senarist, yapımcı ve yönetmen olarak görev yaptım.
Ne tip hikayeler anlatmayı seviyorsunuz, filmlerinizde temel bir tema ya da dert var mı? Bir filmi yapmaya, oluşumuna katkı sağlamaya sizi motive eden nedir?
En sevdiğim hikayeler büyüklerin de izlemekten keyif aldığı çocuklar için yazılmış konular. Film yaparken beni en çok motive eden ve zorlayan kısım kafamdaki konuyu /derdi basit bir dille veya bir karakterle anlatabilmek, adeta bir karikatür yapmak gibi geliyor bana animasyon yapmak.
Kullandığınız özel bir teknik ya da stil var mı? Varsa nasıl oluştu, gelişti? Sizi en iyi ifade eden filminiz, çalışmanız?
Genellikle 3D filmler yapmayı tercih ediyoruz. Hem yapım aşaması hem de modelleme dünyası her zaman çok büyülü geliyor bana 3D’de. Başladığınız ve bitirdiğiniz nokta birbirlerinden çok farklı oluyor ve o süreç insana çok keyif veriyor. Geriye dönüp bakınca henüz hala kendimi en iyi ifade eden çalışmayı yapamadığımı düşünüyorum. 2019 yılında yeni bir film bitiriyoruz umarım onun için bu sorunun cevabını verebilirim.
Filmlerinizde size en önemli unsur nedir? Senaryo, müzik, karakter tasarımı seslendirme, görsel dünya, …?
Karakter tasarımı bence bir animasyon filmindeki en önemli unsur. Diğer her şeyin karakteri beslemek için yapıldığını düşünüyorum.
Filmlerinizde ekip arkadaşlarınız kimlerden oluşuyor? Belirli isimlerle mi çalışıyorsunuz? Ekip arkadaşı seçimlerinizi neler etkiliyor?
Filmlerde ve projelerde her zaman iş ve hayat ortağım Tolga Yıldız ile çalışıyorum onun dışındaki ekip filmin zamanına ve tarzına göre şekil değiştiriyor.
Kimler ya da neler size ilham veriyor? Favori, en sevdiğiniz animasyon filmler?
En çok hayvanlar bana ilham veriyor. Çocukluğumdan beri aşırı hayvan sevgisi olan bir insanım. Hayvanlarların insan hikayelerinde özellikle şehir hayatında yer almasını çok seviyorum. En sevdiğim filmlerde bu yüzden Walt Disney’den Bolt ve Pixar’dan Ratatouille . Bir de çok klasik olacak ama Chuck Jones’un bütün işlerine bayılıyorum.
Kadın olmanızın animasyon alanında size eksi ve artıları oldu mu? Olduysa neler?
Aslında oldu, ilk animasyona merak saldığımda bana neden bir odada oturup iğne ile kuyu kazar gibi animasyon yapmak istediğimi sormuşlardı. Herhalde erkek olsam sormazlardı diye düşündüm hep. Animasyon ciddi altyapı ve çok disiplin gerektiren bir meslek. Bir yandan da animasyon yapıyorum denecek gibi bir şey değil, herhalde bu disipline ayak uyduramayız diye bizleri korkuttular.
Animasyon için gerekli gördüğünüz altyapı sinema mı, grafik tasarım mı? Ya da ne? Sizce animasyon eğitiminin olmazsa olmazları neler?
Aslında ne tip bir animasyon yapacağınıza göre değişir. Animasyon filmi yapıyorsanız kesinlikle sinema alt yapınız olması gerekiyor. Motion graphics yapıyorsanız kesinlikle grafik tasarım bilginiz olması gerekiyor. Ama olmazsa olmazı deniyorsa, animasyonun 12 altın kuralını tek geçerim herhalde. Bu 12 kural hayat boyu gelişime açık ve olmazsa gerçekten olmuyor.
Türkiye’de animasyon sektörü var mı? Sektör ya da ortamın geçmişi ve bugününü nasıl değerlendiriyorsunuz? Farklar ya da ilerleme oldu mu?
Türkiye’de az da olsa bir animasyon sektörü var. TRT’nin de buna çok katkısı olmuş vaktiyle. Ancak işin içine ucuz olsun animasyon yaptıralım diyenler girdiğinden beri bence animasyon ilerlemedi. Şimdi yavaş yavaş bağımsız projeler ve direk müşterilerle çalışan animasyon firmaları ortaya çıkmaya başladı bu da iyi bir gelişime diye yorumluyorum.
Türkiye ve dünyada animasyon geleceğinde neler bekliyorsunuz?
Gelecekte animasyon daha da fazla hayatlarımızda yer alacak. Artık sadece ekranlarda izlediğimiz filmlerden, reklamlardan ziyade kendi tasarladığımız karakterlerimizle dolaşıyor olacağımızı düşünüyorum. AR ve Vr dünyası animasyonun gelişimini iyice tetikliyor.
