1980 yılında Ankara’da doğdum.  Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimimi grafik eğitimi alanında tamamladım. 2009 yılında Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Çizgi Film-Animasyon Anasanat Dalında araştırma görevlisi olarak göreve başladım. Çizgi Film-Animasyon ASD Başkanı olarak görevime devam ediyorum.

Animasyona ilginiz ne şekilde başladı? Sizin için ne ifade ediyor ve bu mecrayı neden seçtiniz? Etkilendiğiniz, size hocalık yapan isimler oldu mu? 

Animasyona olan ilgim öğrencilik zamanlarımda çok severek izlediğim animasyon filmlerle başlıyor aslında. Daha sonra işin eğitim tarafında olacağım aklıma gelmemişti. Animasyon alanında bir hocam olmadı. Ama 9 yıldır sektörden ve akademiden alanında çok başarılı ve yetenekli insanlarla tanışma şansım oldu. Her birinden öğrendiğim bilgiler, aktardıkları deneyimler ufkumu geliştirmeme yardımcı olmuştur.

Ne tip hikayeler anlatmayı seviyorsunuz, filmlerinizde temel bir tema ya da dert var mı? Bir filmi yapmaya, oluşumuna katkı sağlamaya sizi motive eden nedir? 

Net bir tema var demem yanlış olur. Kimi zaman keyif aldığım kimi zaman rahatsızlık veren durumlar bir şeyler yapmaya itiyor.

Kullandığınız özel bir teknik ya da stil var mı? Varsa nasıl oluştu, gelişti? Sizi en iyi ifade eden filminiz, çalışmanız? 

Özel bir teknik yok.

Kimler ya da neler size ilham veriyor? Favori, en sevdiğiniz animasyon filmler? 

Miyazaki filmlerinin yeri bende her zaman ayrıdır. Bütün filmlerini seviyorum. Kaç kere izledim bilmiyorum. Ayrıca Persepolis, Ratatouille, Ghost in the Shell, Song of the Sea, Wall-E, Inside Out, Big Hero 6 gibi defalarca izlediğim filmler var. Daha yenilerden Kubo ve Coco da etkilendiğim filmler arasında.

Kadın olmanızın animasyon alanında size eksi ve artıları oldu mu? Olduysa neler? 

Olumsuz bir durum yaşamadım. 

Animasyon için gerekli gördüğünüz altyapı sinema mı, grafik tasarım mı? Ya da ne? Size animasyon eğitiminin olmazsa olmazları neler? 

İkisi de. Ama daha önemli şey iyi bir gözlemci olmak. Bu şartın sağlanması halinde hangi bir altyapıdan başlayıp animasyona geçiş yapmak mümkün.

Türkiye’de animasyon sektörü var mı? Sektör ya da ortamın geçmişi ve bugününü nasıl değerlendiriyorsunuz? Farklar ya da ilerleme oldu mu? 

Türkiye’de animasyon sektörü var, oluşmaya devam ediyor. Animasyon filmlerin finansal olarak destekleri yeterli olmasa da özellikle son 5 yıl içinde hareketlenme söz konusu. Eğitim anlamında ise sektörün istediği, çağın gerektirdiği yenilik ve değişimlerle birlikte içerikler güncellenmeye devam edilmektedir. 

Türkiye ve dünyada animasyon geleceğinde neler bekliyorsunuz?

Dünyada animasyon gelinebilecek iyi bir yerde. Her geçen yıl çıta daha da yükseliyor. Türkiye’de de animasyonun geleceği çok parlak görünüyor. Çok yetenekli genç yönetmenler, animatörler ve yetişen öğrenciler var. Onlara inanıyorum ve umutluyum. Daha çok proje, film üretebilmeleri için gereken mali desteğin artmasını diliyorum.