1995, İzmir doğumluyum. Liseyi Bornova Anadolu’da tamamladıktan sonra, İktisat Fakültesinde okumak için İstanbul’a taşındım. Bu süreçte görsel tasarım işleri yapmaya başlayıp, odağımı animasyona kaydırmaya karar verdim. Film ve 3D prodüksiyon eğitimime Bahçeşehir Çizgi Film ve Animasyon Bölümünde başladım. Yaklaşık 5 yıldır animasyonla çalışıyorum.

Animasyona ilginiz ne şekilde başladı? Sizin için ne ifade ediyor ve bu mecrayı neden seçtiniz? Etkilendiğiniz, size hocalık yapan isimler oldu mu?

2000’lerin başında Türk televizyonunda yayınlanmış iyi çizgi filmlerin görsel dünyamı oluşturmamda etkili olduğunu düşünüyorum. İyi bir animasyon iyi bir tasarıma dair pek çok söylüyor ve bunu çok etkileyici buluyorum. Görsel sanatlardan animasyonu seçmemin sebebi de bu sanırım. Bana kendi filmlerimi yapmayı öğreten, 5 yıldır beraber çokça ürettiğimiz hocalarım Nazlı Eda Noyan ve Ajlan Altuğ, animasyonu anlamlı bir hikâye parçasına dönüştürmeyi öğreten insanlar oldu.

Animasyon yapımında üstlendiğiniz görev nedir? Senarist, yönetmen, yapımcı, animatör, karakter tasarımcısı, …?

Yaratıcı yönetmenim diyebilirim. Şu an çalıştığım oyun prodüksiyonunda sanat yönetmeniyim.

Ne tip hikayeler anlatmayı seviyorsunuz, filmlerinizde temel bir tema ya da dert var mı? Bir filmi yapmaya, oluşumuna katkı sağlamaya sizi motive eden nedir?

Olmayan şeyleri gerçekçi şekilde anlatmayı seviyorum. Mockumentary, found footage türlerini animasyon ile yapıyorum. Sanıyorum filmlerden beklentim de beni biraz şaşırtmaları, ufak da olsa sansasyon yaratmaları. Ben de bunlar gibi hikaye maketleri yapmaya çalışıyorum diyebilirim.

Kullandığınız özel bir teknik ya da stil var mı? Varsa nasıl oluştu, gelişti? Sizi en iyi ifade eden filminiz, çalışmanız?

In the Woods bir çocuk mockumentary’si. Hikâye anlatmayı en sevdiğim türlerden biri, dizi olarak yazdığım için hala üretmeye devam ettiğim bir proje. Kameraya konuşan karakterleri çok seviyorum, kayıt alınırken yakalanan küçük anları komik bulurum. Filmde ‘hayattan bir kesit’ teması yaratmayı animasyonun doğasına uygun buluyorum ve bu sebeple küçük bir canavarın hayatını bir mockumentary sitcom gibi sunuyorum.

Filmlerinizde size en önemli unsur nedir? Senaryo, müzik, karakter tasarımı seslendirme, görsel dünya, …?

Pek çok önemli unsuru atlayarak, seslendirme ve ses tasarımı demek istiyorum. Filmin tüm sesine karar verdiyseniz film bir bakıma bitiyor. Filmin tamamını duyabilmek, ses kararlarını vermiş olmak iyi bir rehber oluyor.

Kimler ya da neler size ilham veriyor? Favori, en sevdiğiniz animasyon filmler?

Satoshi Kon’dan Perfect Blue ve Paprika. 90lar TV animasyonlarından AI yapımlara pek çok türde animasyon seviyorum.

Animasyon için gerekli gördüğünüz altyapı sinema mı, grafik tasarım mı? Ya da ne? Sizce animasyon eğitiminin olmazsa olmazları neler?

Animasyon prodüksiyonunda verilen yaratıcı kararlarının büyük bir kısmının temel tasarıma dayandığını düşünüyorum. İşin içine film girince de dramaturji pratiği yapmış olmak gerçekten önemli oluyor.

Türkiye’de animasyon sektörü var mı? Sektör ya da ortamın geçmişi ve bugününü nasıl değerlendiriyorsunuz? Farklar ya da ilerleme oldu mu?

Her geçen gün daha çok animasyon mezunu insanla tanışıyorum. Türkiye’deki film ve oyun stüdyolarının sayısının hızla arttığını duyuyorum. Teknoloji olmadığı kadar ulaşılır, evden üretim yapmak normal. Animasyon kültürüyle beraber sektörünü de yaratıyor bence Türkiye’de.

Türkiye ve dünyada animasyon geleceğinde neler bekliyorsunuz?

Animasyonun dahil olduğu görsel kültürün son on sene içinde geldiği noktada çok hızlı gelişmelere şahit olduk. Animasyon üretiminde bireysel üretimin daha da artacağını düşünüyorum, endüstri standartları tabana daha da yayılacak.

www.ilginsacan.com