Animasyonun Kadınları

Eda Oral

Çizer, Eğitmen

29.09.2018

1966 Mersin Silifke doğumluyum. Liseyi Konya Anadolu Lisesinde bitirdim, sırayla İ.Ü. İng Dili ve Edebiyatı (terk), İTÜ İşletme Müh. lisans, MSÜ Güzel Sanatlar (terk) ve halen AÖF olarak eğitimime devam ediyorum. 

Çizgi roman/illüstrasyon ilginiz ne şekilde başladı? Sizin için ne ifade ediyor ve bu mecrayı neden seçtiniz? 

Çocukluğumdan itibaren hep bir şeyler çizdim, Gırgırda çizmek tutkusu ve hayaliyle İstanbul’a geldim, başka bir alanda çalışmadım ve 18 yaşımdan beri profesyonel olarak çeşitli dergilerde çizdim, derken dergi kapandı ve şu an çizmiyorum, Kadıköy Belediyesi Karikatür Evinde çocuklara eğitmenlik yapıyorum.

Etkilendiğiniz, size hocalık yapan isimler oldu mu?

İlk olarak çizimlerimi Çarşaf dergisinde Semih Balcıoğluna göstermiştim, hemen sonra Oğuz Aral Gırgır’da hocam oldu. Gırgır, Hıbır, vs. tüm dergilerdeki çalışma arkadaşlarımızla çizgi olarak etkilenmeler olmuştur muhakkak. 

Ne tip hikayeler anlatmayı seviyorsunuz, çalışmalarınızda temel bir tema ya da dert var mı?

Sağlam ve farklı bir çizgi, sağlam bir öykü ve denenmemiş bir anlatım hoştur. Sadece kadınlarla ilgili konular değil, hayatın içinden çeşitli konular beni çekmiştir. 

Kullandığınız özel bir teknik ya da stil var mı? 

Ben fırça ve mürekkep kullanmayı tercih ettim, her ne kadar pratik kalemler çıksa da. Digital tekniklerin bir kısmını kullanıyorum, ancak boyaları da severim. 

Neler size ilham verir?

Hikaye kısmında herhangi bir  olay, haber, karakter, duygu ya da  zamandan yola çıkılabilir. Bir film karesi,  kitaptaki bir paragraf, sokaktaki bir durum, bir komşu,  işitilen bir cümle bile  insana ilham verebilir ancak tüm bunlar hızla eskir ve yenilerini ararsınız. Çizgide de böyle, hep farklı  çizgi arayışı vardır. 

Favori çizerleriniz?

Favori çizerlerim arasında Turhan Selçuk, Engin Ergönültaş, Suat Gönülay, Kemal Aratan ve daha nicelerini sayabilirim… 

Kadın olmanızın çalışmalarınızda size eksi ve artıları oldu mu?

Kadın çizer olarak Gırgırda ilk kızların köşesinde çizmeye başlayınca bana tuhaf gelmişti, niye farklı bir köşe var diye. Sayı olarak kızların daha az olmasından dolayı sanırım.

Türkiye’de çizgi roman ve illüstrasyon dünyasını nasıl değerlendirirsiniz? 

Gençlerin bugünkü teknik imkanlarla çok daha iyi işler çıkartacağına inanıyorum, dünyayı takip etmek daha kolay artık. 

Peki Türkiye ve dünyadaki geleceği?

Çizgi roman etkisini yitirmiş bir alan değil henüz, mağara resimlerinden bu yana hep devam edecek bence.

http://edaoral.blogspot.com

Bu site, reCAPTCHA ile korunur; Google Gizlilik Politikası ve Hizmet Koşulları geçerlidir.

Animasyonun Kadınları
İstanbul, TR